Yazan, 2 yaşındayken babasını kaybetmiş ve onun evdeki sorumluluğunu üstlenmiş 12 yaşında Suriyeli bir çocuk… Bu zamana kadar hep yaşına uygun olamayan görevleri üstlendi ve annesiyle beraber Türkiye’ye sığınmak için yürüyerek göç etti.
Hayatının ilk yılları trajediyle doluydu ve neşeden yoksundu. Nadiren yüzünde bir gülümseme belirirdi.
Yazan 6 ayda Türkçeyi ve 1 yılda İngilizceyi kavradı ama hayalleri henüz tamamlanmamıştı, ta ki çocukluğunu yeniden kazanıp günleri oyun, eğlence ve neşeyle geçirene dek…Basketbol onun Njoom AlGhad Akademisi’nde keşfettiği bir hobiydi. Okulda olduğu gibi bu alanda da ümitlerini yeşertmek için var gücüyle çalıştı.
Yazan’ın yıldızı, Türkye Basketbol Fedarasyonu’nun düzenlediği basketbol kampında parladı. Beraberinde 19 Suriyeli ve 67 Türkiyeli oyuncunun yanı sıra 4 Suriyeli ve 25 Türkiyeli antrenör de vardı.
Sergilediği olumlu davranışları ve yeteneğiyle her antrenör ve danışman tarafından tanınır hale geldi.
Kamp boyunca Yazan, 17 Türk ve 5 Suriyeli arkadaş edindi.Artık Yazan’ın yüzü gülüyor; çünkü kader de ona gülümsedi